BİR DİALEKTİK KURGU

Dialektik; en genel tanımıyla zıtların savaşı anlamındadır. Herakleitios ise; ‘’hiçbir zaman aynı ırmağa girmiyoruz’’ derken de değişimin dialektiğinden söz etmiştir.

O halde değişim nedir? İfadesi sorulacak olursa, ben buna hareket derim. Hareket nedir o halde? Bir maddenin bulunduğu konumdan başka konuma gidip yer değiştirmesidir tanımı yapılır.

Maddelerin yer değiştirmesi, aldığı mesafe boyunca karşılaştığı bir takım etkenler olacaktır.. Her bir etkende kendi içinde değerlendirilirken, biri diğerini etkileyecek şekilde de baş gösterir. Bir dönüşüm gerçekleşir aynı zamanda. Tıpkı suyun bulut yağmur olarak geri dönmesi gibi bir olay.. Görüldüğü gibi bardada bir hareket var burada da bir yer değiştirme var..canlıdan ölüye , ölüden canlıya doğru da bir hareket bir dönüşüm gerçekleşmekte. Her gün hücrelerimiz ölürken yerine yeni hücreler doğar bunun gibi..

Olaya birde atomların gözünden bakalım.. Atomları atom yapanda zıt yüklerdir. Atomlarla atomlar arsındaki ilişki tamamen bu zıt yüklerin davranışlarıyla alakalıdır ki bir değişim bir dönüşüm gerçekleşiyor olsun. Maddelerin bunu gerçekleştiriyor olması bir başka açıdan daha değerlendirecek olursak onun düşünüyor olmasını da ifadeye yerleştirebiliriz.  Bundan başka buna benzer şeyler örneğin;  sevinmek üzülmek gibi duygular, bilinç te bu değişim sonucu oluştuğu çıkarımını da beraberinde getirir.

Günlük hayattan elektrikten bir örnek verecek olursam; elektrik akımı da yine zıt yüklerin savaşımı sonucu oluşur. Maddenin elektrik yükleri elektrik akımını doğuruyorsa eğer, diğer başka zıt kuvvetlerin savaşımı neleri doğurur? gibinden bir soru aklımıza gelir.

Doğayı bir bütün olarak ele aldığımızda ve sürekli şeylerin hareketi de söz konusuysa bu, hareket esnasında ve hareketi tamamladığı esnada (ki doğa durmaz duran kendi içindeki değerlerdir) olgular ve ifadeler yerlerini bulmaktadırlar.

Bütün bu ifade ve tanımlardan bir çıkarım yapmak istesem; şöyle bir soru sorarım; Oluşan evrenimiz acaba hangi zıtların savaşı sonucunda oluşmuştur? Buradan felsefen çıkıp fiziğe doğru gidersek fizik, maddeyi tanımlarken birde onun anti maddesinden söz eder.

Sonuç olarak şunu söyleyebilirim; doğa içindekilerle bir bütündür. Meydana gelen hareket, akıcılık, değişimi kendi içinde değerlendirir. Bu hepimizin canlı cansız varlıkların bir yazgısıdır.

Yazan: ASRİN ŞAHİN