Arayın istediğinizi bulun

14 Mayıs 2013 Salı

EVRİM; DOĞANIN DİALEKTİĞİNE GÖRE ISPATI


EVRİM; DOĞANIN DİALEKTİĞİNE GÖRE ISPATI
İlk önce dialektiğin her şey birbirine bağlı olan ilkesinden yola çıkalım. Doğa birbirinden kopuk, tek başına ve birbirinden bağımsız ayrı ayrı nesnelerin ve imgelerin rastgele imgelerin bir araya toplanmış bir yığın olarak değil, nesnelerin ve imgelerin organik olarak birbirlerine bağlı bulundukları, birbirine bağımlı oldukları ve karşılıklı olarak birbirlerini koşullandırdıkları ilişkilere bir bütün olarak bakar.  Bir fotosentez olayı tek başına gerçekleşen bir olay değildir. Bu bitkinin ortamla olan ilişkisidir.. Evrimde de canlı organizma bulunduğu ortam sonucunda oluşa gelmektedir. Tek başına ve nedensiz bir canlının varlığı düşünülemez.
Dialektiğin ikinci yasasında değişebilirlik ilkesi söz konusudur. Örneğin su maddesini ele alalım. su 100 derecede kaynadıktan sonra gaz haline geçer. Demek ki suyun gaz haline geçme koşulu belirli bir atmosferde 100 dereceye ulaştıktan sonra mümkün olmaktadır..
Dialektiğin üçüncü yasasında nitelik ve nicelik söz konusudur. Yine su.. dan örnek verelim. Su bir moleküldür. Kendisi hidrojen atomlarından oluşmaktadır. Bunu belirli bir enerjide elementlerine ayrıştırabiliriz.. Çıkan elementler asla su değildir artık. Nitelik değişmiştir. Su söndürücü bir özellik taşırken oksijen yanıcı bir gazdır. Buradaki nicelik ise verilen enerji miktarının sayısıdır.
Dialektiği kabaca bu şekilde ele aldıktan sonra canlı organizma üzerinde düşünelim.. İlk önce evren bir patlama olarak açığa çıkmıştır. Evrenin patlamasında da gerekli etkenler söz konusudur..Ortaya çıkan nesneler kendilerinde bulunanlardan biri diğerine etkiyerek bir sistem oluşturur. Ve bir doğa yasası hazırlığı başlar. Gelelim şimdi ilk hücrenin oluşumuna.. Bunu en genel tanımı ile açıklarsak hücrenin oluşabilirliği yine belirli bir yasa çerçevesinde gerçekleşir. Bulunduğu koşulda hangi yasa geçerliyse o yasaya göre oluşur. Örnek verelim bir herhangi meyve ağacının meyve verme özelliği onun hangi toprakta daha verimli hangi iklim gerekli vs gibi etkenler söz konusudur ki bu etkenlerini bulduğu an meyve verecektir. Uygun mevsim, sıcaklık vs koşullar ağacın meyve verme koşulunu oluşturur.  İşte hücre de gerekli koşulu bulduktan sonra kendisini oluşturacaktır. Meydana gelen yeni koşullar hücrede yeni değişiklikler meydana getirecektir ve etkisinde bulunduğu Nicelik  vs etkenlerle yeni türler açığa çıkacaktır. Bunu yine şuna benzetebiliriz.. Örneğin hidrojen ve oksijen belirli bir koşulda suyu oluşturması gibi..
Oluşan türler aşama aşama gerçekleşir ki tüm koşullar aynı anda birden sunulmaz. Evrende ki her bir değişim yeni bir değişime sebebiyet vermektedir.
Sonuç olarak EVRİM burada açık ve beyan bir şekilde kendisini göstermektedir.  Bugünkü durumumuzu da evrim açısından değerlendirmeye alacak olursak yine evrenin aşama kaydetmesi değişmesi gerekmektedir ki yeni bir tür daha çıksın. Ya da ortaya insandan da öte bir canlı organizma oluşsun..
Bunun üzerine çeşitli yorumlar getirilebilinir.  Örneğin su belirli bir sıcaklıkta gaz haline belirli bir enerjide elementlerine dönüşebiliyorsa  EVREN geçen süre de kaydettiği potansiyel enerji sonucu başka bir faza yada başka bir kimliğe neden geçmesin?!!!!
Canlı organizmanın evrimleşmesi bir yana, evrenin kendisinin de bir bütün olarak evrim geçireceği aşikar..
ASRIN ŞAHİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En çok okunan yazılarım